Türkiye ile Katar Terörizmin göbek bağı ne zaman kesilecek

 Amerikan haber sitesi Fox News tarafından görülen yeni bir dosyaya göre, Katar'ın Hizbullah'a "silah teslimatlarını" 2017 gibi erken bir tarihte finanse ettiği iddia ediliyor.

Katar’ın silah tedarik işine giren özel bir güvenlik müteahhidi Fox News’a, 2017 yılında Lübnan’daki Hizbullah’a askeri teçhizatın teslim edilmesine Katar kraliyet ailesinin bir üyesinin izin verdiğini söyledi.

Fox News raporunda, Katar'ın Belçika ve NATO büyükelçisi Abdulrahman bin Muhammed Süleyman El-Khulaifi, Katar rejiminin Hizbullah'a para ve silah sağlamadaki rolünü susturmak için özel güvenlik yüklenicisine 890.000 doların üzerinde ödeme yapmaya çalıştığını söyledi.

Suudi Arabistan da dahil olmak üzere ABD, İngiltere, AB ve Körfez ülkeleri tarafından terörist grup olarak listelenen Lübnanlı Hizbullah grubu, İran'ın vekil Şii milisleri. 1982 yılında Lübnan'daki İran İslam Devrim Muhafızları Kolordusu (IRGC) tarafından kuruldu ve İran finans ve desteğine bağlı kaldı.

Raporda Jason G. olarak anılan özel güvenlik yüklenicisi, Amerikan gazetesine geçen sene Brüksel'deki bir toplantıda El-Khulaifi'nin “Yahudiler bizim düşmanımız olduğunu” söyledi.

Jason G., Katar'ın "aşırılık yanlılarını finanse etmesini" engellemek amacıyla bir operasyonun parçası olarak Katar'ın silah tedarik işine girdiğini iddia etti.

Terör örgütü Hizbullah'ı finanse ettiği iddia edilen Katar hakkındaki yeni bilgiler, Doha'nın ABD ile terörle mücadele ortaklığı konusunda yeni şüpheler uyandırıyor.

Dosyaya göre, iki Katarlı hayır kurumu da Beyrut'taki Hizbullah'a "gıda ve ilaç kisvesi altında" nakit sağladı. Raporda, hayır kurumlarının Şeyh Eid Bin Mohammad Al Thani Yardım Derneği ve Her Şeyden Önce Eğitim Vakfı olarak adlandırıldığı belirtildi.

Jason G., Fox News'e verdiği demeçte, dosyanın üst düzey Alman istihbarat yetkilileri tarafından alakalı ve gerçek olarak görüldüğünü söyledi.

Terör finansmanını takip eden bir İngiliz Parlamentosu üyesi Fox News'e Katar rejiminin davranışının "çirkin" olduğunu ve hem Birleşik Krallık hem de Belçika hükümetlerinin "kararlı davranması gerektiğini" söyledi.

İngiliz milletvekili, "Bu iddialar, özellikle büyükelçinin NATO büyükelçisi olduğu ve bunun araştırılması ve uygun önlemlerin alınması gerektiği göz önüne alındığında çok ciddidir," dedi ve konunun İngiltere dışişleri sekreterine iletileceğini ekledi.

Türkiye IŞİD’i ne zaman ‘terör örgütü’ ilan etti?

ABD Savunma Bakanlığı'nın, Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütü ile ilgili hazırladığı bir raporda, Türkiye'nin örgüte karşı mücadelesini güçlendirmesine rağmen lojistik, finans ve silah konularında halen IŞİD'in transit merkezi olduğu iddia edildi.

Bakanlığın Genel Müfettiş Ofisi, IŞİD'e karşı yürütülen İçsel Çözümleme Operasyonu (Operation Inherent Resolve, OIR) ile ilgili Kongre için hazırladığı 136 sayfalık son raporu yayınladı.

Raporda, Türkiye'nin IŞİD tarafından bir üs olarak kullandığına dair iddia, ABD Avrupa Komutanlığı'nın açıklamalarına dayandırıldı, "Türkiye, IŞİD için merkez olmayı sürdürürken Türk güvenlik güçleri son çeyrekte kendi topraklarında IŞİD karşıtı faaliyetlerini arttırdı, Suriye ve Irak sınırında varlığını güçlendirdi" ifadeleri kullanıldı.

Raporda, ABD Avrupa Komutanlığı'na göre Türkiye'nin adımları IŞİD'in para, silah ve savaşçı akışını etkiledi ancak Suriye ve Irak sınırında güvenliğin kontrol alınmasına yönelik sıkıntılar, IŞİD'in örgüt üyeleri ile ailelerini sınırdan geçirmeye devam edeceğini gösterdiği yazıldı. IŞİD'in para transferleri için özellikle Türkiye'yi kullandığı belirtilen metinde, Hazine Bakanlığı'na dayandırılan iddialara göre son 9 ayda örgüt Türkiye'de 10'dan fazla kişi ve kurumu bu iş için görevlendirdi.

“Terörizm ve aşırılıklardan gelecek tehlikelere karşı”

Suudi Arabistan komşusu Katar ile ilişkilerin, “Terörizm ve aşırılıklardan gelecek tehlikelere karşı ulusal güvenliği korumak için kesildiğini” açıkladı.

Suudi Arabistan’ın açıklamasında, Katar ile tüm kara ve deniz bağlantılarını kopardığı ifade edildi ve “tüm kardeş ülkelerden de aynı adımları atmalarını” istedi.

Suudi Arabistan'ın çağrısının ardından, benzer açıklamalar Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile Mısır ve Bahreyn'den de geldi.

Katar'dan ilk açıklama

Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, “Haksız şekilde alınmış bu karardan üzüntü duyduklarını” belirtti.

“Haksız uygulamalar var ve bunlar temeli olmayan iddialara ve suçlamalara dayanıyor. Dört ülkenin aldığı karar, vatandaşlarının normal hayatını sürdürmesine etki etmeyecek.”

Türkiye-Katar ilişkileri

Al Monitor’dan Metin Gürcan’ın 13 Mart tarihli haberine göre, Türkiye’nin son iki senedir Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyeleriyle ilişkisini artırdı, bunların başında da Katar geliyor. Türkiye ile Katar arasındaki ilişki savunma ve güvenlik alanında artıyor.