Katar ile ‘su anlaşması’nın perde arkası

Türkiye ile Katar arasında önceki yapılan 10 ayrı anlaşmanın içinde su yönetimi anlaşması dikkat çekti


Türkiye ile Katar arasında önceki yapılan 10 ayrı anlaşmanın içinde su yönetimi anlaşması dikkat çekti. Bir çöl ülkesi olan Katar’ın su ihtiyacını büyük ölçüde deniz suyunu arıtarak karşılamaya çalıştığı biliniyor. 

Bu durumda hangi suyun yönetileceği sorusu akla geliyor. İklim krizi, kuraklık ve hatalı su yönetimi politikaları yüzünden Türkiye’nin barajlarındaki doluluk oranı yüzde 33’lere kadar gerilerken bu anlaşma ile Katar’a su verilip verilmeyeceği tartışması gündeme geldi.

 Tarım ve Orman Bakanlığı yapılan su anlaşması ile ilgili henüz ayrıntılı bir açıklama yapmadı ancak edindiğimiz bilgilere göre anlaşmanın kapsamında yeraltı suları, su kaynaklarının korunması ve geliştirilmesi, su kalitesi, arıtma ve gıda güvenliği gibi konular yer alıyor.

Önceki gün Türkiye’ye gelen Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde resmî törenle karşıladı.




CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, Türkiye ile Katar arasında imzalanan ‘Su Yönetimi Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı Meclis gündemine taşıdı.



Anlaşmanın ayrıntılarının kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini ifade eden Barut, “Ülkemizin su kaynakları yönetimini tamamen Katar’a devrettiği ileri sürülen, ulusal egemenliğimizi hiçe saydığı belirtilen bu anlaşmanın iptalini talep ediyoruz” dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli tarafından yanıtlanması istemiyle soru önergesi sunan Barut şunları kaydetti: “Yapılan anlaşmayla kimin suyundan söz edildiği, hangi suyun nasıl yönetileceğine dair bilinmezlikler tedirginlik yaratıyor

Pandemi döneminde gıda güvenliği ve egemenliğinin daha da anlaşıldığı bir süreçte yapılan anlaşmayla ilgili ulusal çıkarlarımız ve su varlığımız ile su kaynaklarımız açısından ortaya çıkan bilinmezliklerin bitirilmesi gerekiyor. Gelecekte suyun öneminin daha da artacağı, su kıtlıkları nedeniyle petrolden çok daha kıymetli olacağı ortada olan suyun korunması noktasında yapılan anlaşmanın ayrıntılarının kamuoyuna açıklanmasını istiyoruz. Ülkemizin su kaynakları yönetimini Katar’a devrettiği ileri sürülen, ulusal egemenliğimizi hiçe saydığı belirtilen bu anlaşmanın iptalini talep ediyoruz.

Barut’un yanıtlanmasını istediği sorular şöyle:

Ülkemizde yıllık kişi başına düşen su miktarı ne kadardır? Bu miktarın, gelecek planlaması yapılarak ne yönde ve ölçüde değişebileceği öngörülmektedir?

Ülkemizin su kaynakları mevcut durumda yeterli görülmekte midir?
Türkiye’de su kaynaklarının tespiti ve durumu hakkında bakanlığınızca yapılan bir çalışma söz konusu mudur? Eğer böyle bir çalışma var ise sonuçlarıyla ilgili bilgi verebilir misiniz?

Türkiye’de su ve su kaynaklarımızın korunması, geliştirilmesi, herkese yeterli su hakkı için spesifik olarak herhangi bir çalışmanız var mıdır?

Evsel, endüstriyel ve tarımsal atıklarla her geçen gün kirlendiği tespit edilen su kaynaklarımızın korunup geliştirilmesi amacıyla, Türkiye’de yıllık yağış miktarı, suyun buharlaşma oranları, barajların doluluk oranları, tarımsal sulama, içme suyu ve sanayide kullanılan su miktarlarının belirlenmesi için veri kaydı oluşturuyor musunuz, eğer varsa bilgileri paylaşabilir misiniz?

Türkiye ile Katar arasında imzalandığı duyurulan ‘Su Yönetimi Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı’nın içeriğinde neler vardır?

Söz konusu anlaşma ile ne amaçlanmaktadır? Böyle bir anlaşma gereksinimi nasıl ve niçin ortaya çıkmıştır?

Su kaynakları yönetiminin bu anlaşmayla tamamen Katar’a devredildiği doğru mudur, eğer doğruysa kamuoyunun beklentisi doğrultusunda söz konusu anlaşmayı iptal edecek misiniz?




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Seda Yavaş tekrar sesleniyor

Elönü: Atatürk'ten nefret ediyorum çünkü..

Devlet Yok Saray Var ...