Türkiye Uygur aktivistlerini Çin'e teslim etti

 UYGUR TÜRKÜNÜN ÇİN'E İADE EDİLMEMESİ İÇİN DIŞİŞLERİ BAKANLIĞINA ACİL ÇAĞRI!




Uygur Türkü Hamidullah Veli, umre ibadeti için 9 ay önce Suudi Arabistan’a gitti ve koronavirüs nedeniyle sınırlar kapatılınca orada mahsur kaldı. Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneği, Uygur Türkü Hamidullah Veli’nin Çin’e iade edilme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtilerek, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığına acil yardım çağrısında bulundu.


Umre ibadetini gerçekleştirmek üzere Suudi Arabistan’a giden Uygur Türk’ü Hamidullah Veli, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve beraberinde alınan önlemler dolayısıyla 9 ay boyunca Suudi Arabistan’da mahsur kaldı. Vizesinin kalma süresi doksan gün olan Hamidullah Veli, 20 Kasım 2020 tarihinde Çin istihbarat çalışanlarının peşine düşmesiyle ve Çin’e iadesinin talep edilmesiyle Suudi Arabistan güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı.

Umreye gidip mahsur kalan Uygur Türkü Hamidullah Veli için Türkiye ve Suudi Arabistan makamlarına ısrarla çağrıda bulunan Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneği yetkilileri konuya ilişkin son gelişmeleri geldi ...


UYGUR TÜRKÜ ÇİN’E İADE EDİLME TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA!

Suudi Arabistan güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınan Hamidullah Veli’nin Çin’e iade edildiği takdirde, Çin Komünist Partisi (ÇKP) yönetiminin İslam karşıtı politikalarının bir yansıması olan ve hız kesmeden yaşanan cinayetler nedeniyle toplama kampına alınma ve öldürülme ihtimali olduğu biliniyor.


ETHR’DEN T.C. DIŞİŞLERİ BAKANLIĞINA ACİL ÇAĞRI!



Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Derneği tarafından söz konusu duruma ilişkin yapılan açıklamalar ile Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığına çağrı yapılarak Hamidullah Veli’nin Türkiye’ye tahliyesi için girişimde bulunulması talep edildi.


ÇİN'İ "RAHATSIZ EDEN" UYGUR TÜRKÜ AKTİVİST İHSAN GÖZALTINA ALINDI!

Çin’in insan hakları ihlallerini ve zulmünü çeşitli faaliyetlerle dünyaya duyurmaya çalışan Uygur Türkü aktivist Abdülşükür Abdülbasit (İhsan) gözaltında. 

Kendisi Türkiye’ye geldiği için tüm aile üyeleri Çin hükumeti tarafından toplama kamplarına alınan, babası Çin Komünist Partisinin (ÇKP) sorgulamalarında öldürülen, annesinden ise 4 yıldır haber alamayan ve hak arayışını sürdüren Uygur aktivist İhsan, 20 Kasım gecesi evine gerçekleştirilen bir baskınla gözaltına alındı. 

Uygur aktivistin eşi, avukatı, en yakın arkadaşı ve Türkiye’deki Uygur diasporası, olay hakkındaki gelişmeleri 


Sefaköy’deki evine 20 Kasım 2020 gecesi saat 00.00-01.30 sıralarında yapılan polis baskınıyla tutuklanan Uygur aktivistin, Çin zulmünü dünyaya duyurmaya çalışarak en fazla faaliyet gösteren Türkiye’deki Uygur diasporasından olduğu biliniyor. Polisin İhsan’ın evini terör örgütüne üye olduğu şüphesiyle 1 buçuk saat boyunca aradığı ve tutukladığı eşi ve olayın yakın takipçilerince aktarıldı.

 Uygur Türkü aktivist İhsan’ın olaya tanıklık eden eşi, gelişmeleri yakından takip eden Avukatı Prof. Dr. İlyas Doğan, en yakın arkadaşı Enver ve Türkiye’deki Uygur diasporasından konuya ilişkin bilgi aldı.


“BU, ÇİN LOBİSİNİN BASKILARINDAN KAYNAKLANAN BİR GÖZ DAĞI”

Diğer bir husus ise İhsan beyin sürekli oturma izni var. Hiçbir suç kaydı yok. İhsan bey devamlı olarak İstanbul Valiliğine gidip gelen, sürekli göz önünde olan biri. 

Benim düşüncem bu olay tamamen ailesi için yaptığı barışçı eylemlerden dolayı Çin lobisinin baskılarından kaynaklanan göz dağı vermek için yapılmış bir işlem. 

Kendisinin burada resmi olarak iş yeri var, eşi ve çocuğuyla ikameti var. Türkiye’ye 2016 yılında gelmiş ve Türkiye’den başka hiçbir ülkeye gitmemiş biri. Atfedilen suçlara hiçbir dayanak olmadığı halde maalesef yarın tekrardan geri gönderme merkezine gönderecekler. Ben avukatı olarak serbest bırakılması için Sulh Ceza Hakimliğine gerekli itirazlarda bulunacağım.”

“TAMAMEN YALAN VE İFTİRA, TERÖR SORGUSUNA MUHATAP DEĞİL”

Kendisinin Suriye sınırında yasadışı yollarla ülkeye giriş yaparken yakalandığı iddiaları var?

Tamamen yalan, tamamen iftira. Hiçbir şekilde böyle bir şey söz konusu değil. Zaten DEAŞ adına hiçbir suçlama yöneltilmemiş, sadece evi 1 buçuk saat kadar bir süre aranarak kendisi de gözaltına alınarak Sefaköy Polis Merkezine getirilmiş. Burada da hiçbir şekilde terör sorgusuna muhatap değil.



“UYGURLARIN KESİNLİKLE ÇİN’E BİR DAHA İADE EDİLMEMESİNİ İSTİYORUZ!”

Biz Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığının da girişimde bulunması için defalarca çağrıda bulunduk. Sizin aracılığınızla da bu çağrımızı yinelemek istiyoruz. Suudi Arabistan yetkililerinin onu ve arkadaşını serbest bırakmasını, geldiği ülke olan; Türkiye’ye göndermesini talep ediyoruz. Aynı şekilde arkadaşı Nur Muhammet Ruzi’nin de Çin’e iade edilmemesini, iadeleri halinde hayatlarının tehlikeye gireceğini bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Çünkü daha önce birkaç kez S. Arabistan yetkilileri umreye giden Uygurları yakalayarak Çin’e iade etti ve hepsi hayatını kaybetti. Biz bu yüzden bu konuda çok endişeliyiz. Durum son derece ciddi, aynı şeylerin yaşanmaması için bu çağrılarımızı yineliyoruz.





Comments

Popular posts from this blog

Güçlü Türk kadınlarından biridir 'MELTEM HOCAOĞLU'

Kasım'da Kadın Destek Hattı 7/24 hizmet verecek

Suriyeli genci öldüren polis tutuklandı