Bugün Uluslararası Hemşireler Günü:
Bugün ‘Uluslararası Hemşireler Günü’. Koronavirüs salgınında tüm sağlıkçılar gibi cansiperane çalışan hemşireler, ‘Taburcu olan hastalar en büyük mutluluğumuz
Bugün, modern hemşireliğin kurucusu Florence Nightingale’in doğum günü de olan “12 Mayıs Uluslararası Hemşireler Günü”. Dünyayı kasıp kavuran koronavirüs salgınında yoğun bakım servislerinin savaşçıları olarak cansiperane görev yapan hemşireler, “Meslek hayatımızın en zor dönemini geçirsek de taburcu olan her bir hasta bizim için en büyük mutluluk” diyor. Salgına karşı canı pahasına çalışan hemşireler verdikleri bu mücadeleyi Milliyet’e anlattı.
‘Her gün Kovid var mı endişesi’
Semine Aydoğan (35, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa): “10 yıllık yoğun bakım hemşiresiyim. Pandemi süreci ilk Türkiye’de duyulduğunda, kendi aramızda ‘Acaba bize de vaka gelir mi, biz de hasta bakar mıyız?’ dedik. Ertesi gün ilk vaka geldi. İster istemez insan endişe yaşıyor. Çünkü herkesin kendi dışında bir de ailesi var. Benim dört çocuğum var. En küçükleri bir yaşında ve ikizler. Bakıma, bana ihtiyaçları var ve ben her gün evime ‘Acaba bende Kovid var mı?’ endişesiyle gidiyorum. Çocuklarım ya da eşim kendini biraz kötü hissetse, kendimi çok rahatsız hissediyorum. Bunlar dışında vakaların durumları bizi bu süreçte çok etkiliyor. Baştan sona takip ettiğim bir hastam vardı, adam bana, ‘Ölmek istemiyorum, iki küçük çocuğum var’ demişti. Ancak hastamı kaybettim. Yine de diyorum ki, ‘İyi ki bu mesleği seçmişim’.”
‘Çıkacağıma söz verin’
Ebru Kıraner (43, Türk Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği Başkanı): “21 yıllık hemşireyim, 20 yıldır da aktif bir şekilde yoğun bakımda çalışıyorum. Pandemi süreciyle birlikte daha yoğun bir çalışma içerisine girdik. Eşimi ve kızlarımı göremiyorum. 8 yaşındaki kızımla görüntülü konuştuğumuzda sürekli ağlıyor. Bunların yanı sıra yoğun bakımda çaresizce elimi tutup gözümün içine bakan insanlar var. ‘Kurtarın beni’ diyen de var, ‘Buradan çıkacağıma söz verin’ diye soran gözlerle bakan da. Geçenlerde yaşlı bir teyze elimi tutup, ‘Yaşlıyım diye beni gözden çıkarmayın’ dedi. Bu sözler insana o kadar dokunuyor ki anlatamam...”
‘Lütfen evlerinizde kalın’
Süheda Ağar (26, Kartal Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi): “Dört yıllık hemşireyim. Hastanemiz tamamen pandemi hastanesine çevrildiği için sadece Kovid-19 hastalarına bakıyoruz. 2-3 cerrahi maske takıyoruz, bunların üzerine N95, onun üzerine de siperlik ve gözlük takıyoruz. Bu ekipmanların hepsini her hasta için değiştiriyoruz. Bir de hastalarımızın refakatçisi olmadığı için onların yanına sadece tedavi amaçlı girmiyoruz. Sohbet ediyoruz, kendilerini yalnız hissetmemeleri için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bu süreç bizi de duygusal açından çok etkiledi. Ailelerimizi göremiyoruz. Lütfen zorunlu oldukça dışarı çıkılmasın. İnanın hiçbiri yoğun bakım servislerinde yatmak istemez. Bunu istemiyorlarsa, daha dikkatli olsunlar.”
‘İyi ki hemşireyim’
Comments
Post a Comment