Türkiye satıyor, Şeyha Moza satın alıyor
Katar’ın son yıllardaki ekonomik görünürlüğü ve beraberinde elde ettiği siyasi konumu Körfez ülkelerinin birçoğunun bundan rahatsızlık duymasına ve en sonunda da ablukaya neden oldu.
Türkiye ve Katar Birlikteliği
Bu süreçte en çok göze çarpan şüphesiz Türkiye’nin Katar konusundaki tutumudur. Başta enerji ve ticaret olmak üzere iki ülke arasındaki ilişkiler son dönemde oldukça ilerlemiştir. 2008 yılından bu yana Türkiye’nin Katar’a gerçekleştirdiği ihracat miktarı sürekli bir artış içindedir. Katar’ın Türkiye’deki yatırımları ve Türkiye’nin Katar’daki ticari faaliyetleri de iki ülke arasındaki ticaret hacminin artıyor oluşunu kanıtlar niteliktedir.
Katar aynı zamanda Türkiye’nin spot piyasadaki en büyük LNG tedarikçisi. Türkiye spot piyasa üzerinden ithal ettiği LNG’nin yaklaşık yüzde 70’ini Katar’dan almaktadır. Bu durum Türkiye’nin diğer doğalgaz ihracatçısı ülkelere olan bağımlılığının azalmasına katkı sağlamaktadır.
Adı Kanal İstanbul konulan projeye “çılgın” sıfatı bizzat zamanın Başbakanı Erdoğan tarafından iliştirilmişti… Açıkçası, bizler de ne olduğunu öğrendiğimizde “çılgın” sıfatının böyle bir proje için az bile kaldığını düşünmüştük!..
Önceleri hararetli tartışmalara konu olan kanal projesi, daha sonra ekonomik ve siyasi başka tartışmaların gerisinde kaldı hatta unutulup gitti desem yeridir…
–Unutmayanların olduğunu, şakır şakır arazi topladıklarını biz “zavallı Türkler” yıllar sonra öğrenecektik!..
Aradan 9 koca yıl geçtikten sonra Kanal İstanbul bu kez “İhalesi yakın”, “Yakında kazmayı vuruyoruz” söylemleri ile gündemin ilk sırasına “löök” diye oturuverdi… İş ciddiye binince “Ya kanal, ya İstanbul” sloganıyla bayrak açan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bir yandan bilim insanlarıyla mimar ve mühendis odalarıyla projenin “İstanbul’a felaket getireceğini” savunan çalışmalar yaparken, diğer yandan bir önceki İBB Başkanı’nın iktidar kurumlarıyla hukuka aykırı şekilde imzaladığı protokolden çekildiğini de ilan etti… O protokolün İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne 23 ile 35 milyar TL yüklediğini de açıkladı!..
Şeyha Moza’nın Kanal İstanbul çevresindeki tarlalarına piyango vurdu
Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed el-Sani’nin annesi Şeyha Moza bint Nasır el-Missned'in 'Kanal İstanbul' güzergahında aldığı arazinin imarı turizm+ticaret alanına dönüştürüldü
Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed el-Sani’nin annesi Şeyha Moza bint Nasır el-Missned'in 'Kanal İstanbul' güzergahında aldığı 44 dönümlük arazinin imarı turizm + ticaret alanı olarak değiştirildi.
Sözcü gazetesinden İsmail Şahin'in haberine göre, Şeyha Moza bint Nasır el-Missned, 8 Kasım 2018'de 100 bin lira sermaye ile kurduğu Triple M Gayrimenkul Turizm Ticaret Anonim Şirketi'ni kurulduktan 1,5 ay sonra, imar planlarına 'tarla2 olarak görülen 44 bin 702 metrekare büyüklüğündeki araziyi satın aldı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yedi etaptan oluşan 1/5000'lik Nazım ve 1/1000 Uygulama İmar Planı hazırlıyor. Projenin ilk üç etabından oluşan ve Arnavutköy ile Başakşehir ilçelerini kapsayan planlar bakanlık tarafından 2 Temmuz'da itiraz süreci için askıya çıkarıldı.
Turistik yapılar ve AVM yapılabilecek
Çevre ve Şehirlik Bakanlığı'nın hazırladığı yeni planlarda Katar Emiri'nin annesinin şirketinin satın aldığı arazi yapılaşmaya açıldı.
Turizm + ticaret alanı olarak olarak belirlenen 44 dönüm arazide emsale dahil 22 bin metrekare inşaat yapılabilecek. Yüksekliği en çok zemin + iki kat ile sınırlandırılan arazinin tamamında turistik yapılar inşa edilirse, iki bodrum katı iskan edilebilecek. Toplam emsal inşaat alanının en çok yüzde 30’u ticaret alanı olarak ayrılabilecek.
Plana göre, turizm + ticaret alanlarında iş, alışveriş ve yönetim merkezi, otel, motel, ofis, büro, lokanta, çarşı, çok katlı mağazalar, banka ve finans kurumları inşa edilebilecek. Bu işlevler bir arada olabileceği gibi ayrı bloklar şeklinde de projelendirilebilecek.
Arazinin değeri 5'e katlanacak
Gayrimenkul değerleme uzmanları, Triple M Gayrimenkul'ün alım yaptığı tarihte bölgede metrekare birim fiyatının 300 lira seviyesinde olduğuna dikkat çekerek arazinin 12-13 milyon lira bedelle satın alınmış olabileceğini ifade etti.
Arazinin şu anki değerinin 20-25 milyon lira civarında olduğunu kaydeden uzmanlar, yeni imar planlarının yürürlüğe girmesinin ardından arazinin değerinin minimum 5 kat artabileceğine, bölgenin gelişimine göre bu miktarının daha da yükselebileceğini söyledi.
Sağlık turizmi için planlandı
Katar emirinin annesi Şeyha Moza'nın ortağı olduğu şirketinin arazi satın aldığı bölge, yeni şehir planlarında sağlık turizmi için ayrıldı.
Ulusal ve uluslararası ölçekte hizmet verecek ve tüm ihtisas dallarını bünyesinde barındıracak hastanenin bulunduğu bölge, fakülte ve yüksekokullar, araştırma ve geliştirme birimleri, sağlıklı yaşam ve rehabilitasyon merkezi, uzmanlaşmış sağlık köyleri (alzheimer-fizik tedavi vb.) yaşlı bakım evi gibi tesislere ev sahipliği yapacak.
Bu alanların çevresinde ise İstanbul'a sağlık sorunları nedeniyle gelen hasta ve hasta yakınlarının konaklamasını ve ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri oteller ve alışveriş alanları yer alacak. Katar Emiri'nin arazisi de işte bu bölgenin içerisinde yer alıyor.
Comments
Post a Comment